SİZE KENDİMDEN DEĞİL NE DÜŞÜNDÜĞÜMDEN DEĞİL NE HİSSETTİĞİMDEN BAHSEDEYİM...

Çok üzgünüm. Çok mutsuzum. O kadar kötüyüm ki iyileşemiyorum. Kim demişti hatırlayamıyorum ama: " Ben hasta değilim kırık döküğüm aynı şey değil anlıyor musunuz?" tam olarak böyle hissediyorum. Sadece ağlamak istiyorum. O kadar kimsesiz ve evsiz hissediyorum ki o kadar kendime üzülüyorum ki dışardan biri gibi kendime bakıp kendime daha çok üzülüyorum. Gidecek yerim yok bu ne demek anlıyor musunuz? Kalmak istemediğim bir yerde beni asla anlamayan ve maddi yük olarak görüldüğüm bir yerde her an gitmesi beklenen bir misafir gibi yaşıyorum. Kendimi iyileştirecek bir alanım bile yok her gün kanaya kanaya yatıyor ve sabah ölmediğim için uyanıyorum. Bu kadar kıymetli biriyken nasıl bu kadar acınası hissedebiliyorum anlayamıyorum. O kadar üzgünüm ki nasıl anlatsam hıçkıra hıçkıra ağlayıp haykırsam bile anlamayacaklarmış gibi geliyor. Herkesin gidecek bir yeri olmalı değil mi sizce de ? Benim yok düşünsenize gidecek hiçbir yerim yok... Bir insan nasıl bu kadar yalnız olabilir? Düşünüyorum aklım almıyor. Düşündükçe daha çok üzülüyorum. Kaldığım yere ait değilim diye sürekli uzaklaşmaya çalışıyorum, rahatsız olmadan vakit geçirebileyim diye kendimi kitap okuyarak yada türlü türlü diziler filmler izleyerek oyalıyorum. Çok yoruldum çok sıkıldım. İçten içe çok öfkeliyim. Yaşadıklarımı sindiremediğim için midem sürekli tepki veriyor ya delinecek gibi yanıyor yada iştahsız oluyorum. Acıkıyorum ama midem bir şey almıyor. Yiyebilmek için bile bazen izleyecek bir şeyler açıyorum. Yaşamak neden bu kadar zor? Bilinçsizce anne baba olan insanların içinde akıl sağlığımı yitirmeden yaşamaya çalışıyorum. O kadar anne baba olmaktan uzaklar ki. Tek istediğim bir evim olması. Kendimi ifade edebileceğim duygularımı rahatça yaşayabileceğim bir ev. Kendimi korumak için bencilliğimi beslemekten bile o kadar çok yoruldum ki. Karşılığında zarar görmeden içimden geldiği gibi davranmak istiyorum. Evim olmayan bu yerden sonsuza kadar gitmek istiyorum. Bu kadar acınası hissetmemek istiyorum. Haykırarak ağlamak istiyorum. Kırılan dökülen parçalarım tamir olsun toplansın istiyorum. Göğsümün üzerindeki ağırlık ve acı kalksın istiyorum. Mutlu olmak istiyorum bu kadar çabalamadan. Kendiliğinden gelen güzellikler istiyorum. Biri bana yardım etsin yada bir fırsat tanısın istiyorum... Sessiz çığlıklarımı duysunlar istiyorum. Keyif alarak yemek ve mutlu uyumak istiyorum. Uykuda bir çeşit ölümse her gün mutlu ölmek lazım dememiş mi şair? Bende gerçekten mutlu olmak istiyorum. İnsanlara yardımcı olmak istiyorum yazdıklarımla ama ben kendim iyi değilken nasıl yardımcı olabilirim ki başkalarına? Günlerdir yazmıyorum mesela neden? Mutsuzum çünkü. Yazmaya her niyetlendiğimde sadece içimden acı dolu şeyler geçiyor. Bunları yazarak nasıl yardımcı olabilirim ki başkalarına. Benim gibi hisseden illa ki birileri vardır ama zaten asıl mesele benim gibi hissedenlerin iyi hissetmesini sağlamak. Yazdıklarımla insanlara iyi hissettirmek istiyorum. Algılarında bir ışık bir farkındalık yaratmak istiyorum. Yıllardır yaşamak için para kazanmak için çabaladığım emeklerimin karşılığını almak istiyorum. Rahat bir yaşam sürmek istiyorum en azından maddi anlamda. Henüz çok gencim bu yaşta bu kadar zorlanmamız beş parasız olmamız neden normal sayılsın ki? Zaten asıl bu yaşlarda güzelce yaşıyor olmamız gerekmiyor mu? Ben bu hayatta kimsenin emeğinin boşa gideceğine inanmıyorum. Her emek karşılık bulur. Karşılık bulduğum zamanlarda yaşamak istiyorum. Çünkü gerçekten yardıma ihtiyacım var. Hayat sürekli çabalamayı gerektiriyor ve benim çabalamaya devam etmek için biraz iyi şeylere ihtiyacım var. O yüzden lütfen ama lütfen biraz iyilik mutluluk gelsin hayatıma lütfen...

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Mutluluk Zamanı

Başımız Sağ Olsun

25. Yaşımdan Sevgilerle