Başımız Sağ Olsun




Anlamanın uzağındayız...
Uzaklık hiç bu kadar net olmamıştı. Senelerce anlaşılma umuduyla geçen boşa vaktimin uyanışındayım. Anlaşılamamış olmak hayal kırıklıklarımdan azalan kendime bir azalmışlık daha ekledi. Şaşkınlık duygusunu yitirmiş durumdayım. Her gün biraz daha azalıyorum. Habersizce ciddiye bile alınmadan; çoğu zaman duyulmadan...
Diyorum ki; yazsam neye  yarayacak? Kendim kendimi anlattıktan sonra beni anlamış olmayacaklar ki. Bu satırlar var olmadan anlaşılmış olmam lazımdı. Her satırımda, her kelimemde anlaşılma ihtimalimi öldürüyorum. İnsanlığın tanımı; "Hayal kırıklığı." Acının tanımı ise; acının kelimelere dökebileceğimiz bir tanımı olduğunu sanmıyorum. Atilla İlhan'ın dediği gibi: " Demirler eriyor hırsımdan." benimkisi öyle bir acı.
Sığınacak kimseyi aramıyorum. Her biri bir öncekinin daha mürekkebi az bir kopyası sanki. O derece insanlıktan özgünlükten uzağız. Tutunamayanlar da Selim'in intiharı gibi bir son mu olmalı illa? Bu düzene tutunmak ne derece mümkün?
Yalanlarla bitirdim benliğimi. Yalanın neden söylenmemesi gerektiğini öğretememişler bize. Her bir yalandan daha da güven duygusu yoksun bir insan oluveriyorsunuz. Bunu bize anlatamamışlar yazık... Herkesin söylediklerini yalan sanmaya başlayınca öğrendim...
Yalan söyleye söyleye azaldık. Şimdi ölmüş kişiliğimin yasını tutuyorum. Başımız Sağ olsun!..

Yorumlar

Yorum Gönder

Bu blogdaki popüler yayınlar

Mutluluk Zamanı

25. Yaşımdan Sevgilerle