İÇ DÖKÜŞ

 Uzun zaman sonra merhaba...

Kendimi kendime sessizce döktükten sonra buralara uğramadım halbuki ne çok şey oldu. Sınavı kazandım ve üçüncü sınıfı bitirmek üzereyim sadece finaller kaldı. Her şeyi insanlığı bile yıkan bir deprem oldu aptal insanlarla anlamsızlaşan hayat daha da tahammülsüzce akmaya devam etti. Pazar günü yine insanlığı çok yakından ilgilendirecek bir seçim var ve nefeslerimizi tuttuk bir umut bekliyoruz...

Bense gerçek anlamda güveneceğim insan kalmadan insanlığa ve yaşadığım yere umudumu yitirmiş halde beni hak etmeyen insanlardan çok uzağa bilmediğim ve bilinmediğim bir yere gitmek istiyorum. Bu his içimde o kadar güçlendi ki gerçekleştirebilmek için her yolu arar oldum. Bir çıkış yoluna ya da bir kurtarıcıya ihtiyacım var. Benim gibi insanlarla tanışma ihtimalim neden bu kadar düşük gibi hissettiriyor zeka seviyesinden yoksunlar... Hala bir şeyler düzelmedi daha da kötüye gitmesini beklediğim halde daha da kötüsü beni anlamdan yoksun olduğu gibi şaşırtmaya devam ediyor. İyi niyetli samimi insanların başkalarının işlerine gelmediğinde laubali olarak nitelendirildiği bir zamanda yaşıyoruz ve canlı olarak değerimiz o kadar azaldı ki savaşta canice öldürülen insanların bedenen değil ruhen öldürüldüğü bir zamandayız. İç savaşımız her gün biraz daha artıyor.

Mesleki hedeflerimden bahsedecek olursak bir şey değil her şey olmak istediğimi fark ettiğimden beri birazda zamana bıraktım bir şeyleri. Her şeyi olacak kapasitedeyim daha da önemlisi yapmak istediğim bir değil bir çok şey olduğu için artık bir şey olmayı hedeflemiyorum. Yaşadığım hayal kırıklıkları ve iletişim kurabileceğim insan kıtlığı beni fazlaca tahammülsüz ve öfkeli biri yaptı. Yıllar önce sinir hastası olan canan geri geldi sanki. Erkeklerden daha çok küfreder oldum sonra bu eylemi bile cinsiyetleştirdikleri için daha da küfrettim. 

Spor hayatım kaldığı yerden devam ediyor daha hızlı koşabiliyorum ve daha hızlı koşabilmek için sporu çok daha bilinçli hakkını vererek yapıyorum. Koşuda dört yılı geride bıraktım benim için harika deneyimler ve uyanışlar sağladı en önemlisi her ruh halimde bana eşlik edebiliyor olması. Koşarken hissettiğim uçma hissi beni her şeyden daha mutlu ediyor. Olmam gereken yerde değil de yanlış yerde yanlış şekilde ömrümün geçiyor olduğu hissi beni asla bırakmıyor. Yaşamak için çok çabaladığımı düşünürken istediğim yerlere varamamış olmam hakkında ne düşünmem gerektiğini bilmiyorum. Varış bir son değil vardığım yerde başlamak istiyorum ve yaşamaya henüz başlamadım daha ne kadar beklemem gerektiğini bilmiyorum...

Anlaşılma çabam yoktu şu an bunun için bir umudum da yok beklentisizliğin verdiği kafa rahatlığına bıraktım kendimi. Sadece kendimle bile iyi geçinebilmek için paraya ihtiyacım var. Çok ihtiyacım olduğu soğuk bir zamanda işe başlayıp hüsranla sonuçlanması ve kısa sürme hızı iş arama hevesimi elimden aldı ve ne kadar kendimi telkin etmeye çalışsam da bakmak içimden gelmiyor. Elimden gelenin en iyisini yaptım ve artık güzel bir şeylerin bana gelmesini bekliyorum dedikleri yerdeyim. Ölene kadar çabalamam gerektiğinin yaşamın çabalamaktan ibaret olduğunun farkındayım ancak buna devam edebilmek için önüme destek olacak fırsatların çıkması gerekmiyor mu? Hayal kırıklığının zirvesinden artık yardım bile isteyemediğimi fark ettim. Bu satırları ağlamamak için yazmayı çok uzun zamandır erteliyordum şu an yazarken tek hissettiğim kendime acımak... İnsanlığa olan öfkem hiç geçmeyecek gibi soyumuzun tükenmesini ve yok edilmemizi o kadar çok istiyorum ki. Bu dünyayı sadece bok ediyoruz. O kadar güzel olan iyi olan her şey ve herkes nerede?

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Mutluluk Zamanı

Başımız Sağ Olsun

25. Yaşımdan Sevgilerle