Hormonel Ruh Hali Değişiklikleri

 Koşmaya başlamadan önce koşabilenlere hep çok imrenmiş, komaya başladığımda da koşmayı hep çok sevmişimdir. Uçmak gibi, kendimi çok özgür ve durdurulamaz hissettiriyor. Koşarken kafamdaki doluluklardan arınıp daha kolay odaklanıyorum. Üzerimdeki ağır enerjiyi çok rahat atıyorum. Kendi kendine gelen rahatlama hissi beni çok mutlu ediyor.

Koşmakla ilgili hep garip bulduğum bir şey var; eğer spor salonundaysanız aslında yerinizden gram ilerlemeden kilometrelerce koşmanız, dışardaysanız da başladığınız yere geri dönmeniz sanki bu eylemi hiç olmamış gibi hissettirebiliyor. Bazen ne kadar çabalarsan çabala bir şeylerin olmayacaksa olmayacağını bana gösteren en gerçekçi eylemmiş gibi geliyor.

Dünden beri seni çok özledim sevdiğim. Saçma kavgalarımızı boş verip sana sarılasım var. Kırk yılın hatırına bir kahve içip sohbet etsek ya... Zaman kaygısı taşımaksızın bacağında uzanıp bir şeyler izlesek, sonra benim çenem düşse sende şikayet etsen ya...

Bugün mutsuz uyandım. Ders çalışmak istedim ama odaklanamadım. Uyumak istedim uyuyamadım. Çok geçimsizim... Ne yapsak? Duygusal anlarımda sana olan hislerimi sayfalarca anlatasım gelse de sen zaten okumayacaksın bilmeyeceksin öyle değil mi? Aslına bakarsan çok garip değil mi bu aralar ilişkimizle ilgili her şey? Seviyoruz biliyoruz hissediyoruz, yine de bir şekilde kavga ediyoruz. Tartışmalardan bir tarafımız çok uzak, sevgimizden bir tarafımız hala aynı çok yakın. Daha kırıcı, daha sert tartışmalarımız öyle ki bazen sonumuz gelmiş gibi hissettiriyor. Sonra bir anda sen arıyorsun ben yazıyorum bir şekilde yan yana buluyoruz kendimizi. 

Sana içimi dökemeyince seninle konuşur gibi buraya yazıyorum. Bana hep senin benimle her şeyi açık açık konuşmana hayrandım dersin ama artık açık açık konuşamıyorum canımın içi. İstediklerim değiştiremeyeceğim şeyler ve ben açık açık konuşsam da senin de değiştiremeyeceğini bildiğim için boşuna kendimi hırpalamıyorum. Ha bazen kendi kendime konuşuyorum ama sonunda sadece canım sıkılıyor. Susmak daha az can yakıyor. Fark ettin mi tartışınca cevap yazmıyorum mesajda. O kadar ki vahim haldeyiz. Yüz yüze konuşmaya da vaktimiz yok. Üzerinden zaman geçince insanın o an ki ruh hali her zaman tartışmayı konuşacak kadar müsait olmuyor. Gelsen ya şu an yanıma... Olmaz mı?


Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Mutluluk Zamanı

Başımız Sağ Olsun

25. Yaşımdan Sevgilerle