Sürsün Bahar

Sevmeyi senden öğrendim... Şimdi ışıklar içindesin tam da istediğim gibi...

Ne güzelde söylemiş Can Kazaz...

İnsan kaç kez aşık olabilir gerçekten? Bir yazar bir keresinde defalarca demişti. Ben sadece bir kere olduğuna inanırdım onun gözlerinin parıltısını görene kadar, Teninin sıcaklığını hissedene kadar...

Aşk insanı gerçeklikten koparan bir duygu aynı zamanda da yaşadığını hissettiren tek gerçek duygu... Bu ikilemdeyken hangisini seçeceğiz? Gerçeklikten kopup yaşadığımızı mı hissedeceğiz yoksa koşarak kaçıp monoton sadık yaşantımıza geri mi döneceğiz? Biz kadınların çoğu romantizm buram buram aşk ve tutku isteriz. Bizi Kadın gibi hissettirir bunlar. Yapımız gereği duygusalızdır. Bulutların üzerinde uçmak gerçek çirkinlikten uzaklaşmak isteriz. Kitap okuyanların da asıl sebebi budur. Sığınacak başka bir dünya bulmak ya da yaratmak. Aşıkken dünya sen ben ve aramızdaki her şeyden ibarettir. Haykırmak isteriz herkese bir yandan da kimsenin gözü kalmasın diye korkarak. Aşk acısı gerçekten de yaralandığımızda hissettiğimiz nöronları uyarıyormuş. Bilimsel olarakta gerçek fiziksel bir acı... Ruhumuzdaki acıyı henüz kelimelere dökemedik... Kaybetme korkusunu somutlaştıramadık... Gözyaşlarımıza değip değmeyeceğini hesaplayamadık... Ya bu da biterse kuşkusunu gideremedik... Ben herkes gibi olmayacağım cesaretini sergileyemedik.... Gururluyum buna daha fazla  katlanamayacağım iradesini gösteremedik.... Asla yapmayacağım dediğimiz her şeyi yaptık gözlerimizle ruhumuzla yalvararak... Kocaman bir ah çektik dağlar yıkılsın dercesine... Sigaramızı kül tablası dolana kadar paketimiz bitene kadar ardı arkasına yaktık... Geçmişimizi yaktık bugünün de geçeceğini unutarak... Kocaman bir mucize bekledik onu bize verecek. Ya olmazsa?'sını  aklımıza gelir gelmez attık kafamızdan.  Artık anlaşılmaya olan inancımız kalmadı diyorken Ne olur beni anlasın der olduk. Ruh hastası olduk, sinir hastası olduk. Çoklu kişilik bozukluğu var dediler. Eleştirdiğimiz her şeyi yapar olduk. Sana Kurban olurum lafını gelişine değil ona bir şey olacağına bana olsun diyerek söyledik. Sevdiğimiz biri okuldayken okula erkenden giden çocuk saflığıyla sevdik tekrar. Sevgimizin büyüklüğünü kelimelere dökemiyorken kısaca Sana Hayranım dedik anlamasını umarak. Ben onu anlıyorsam o da benim bakışımdan anlar dedik. Onun bizde bıraktığı etkiyi ona bırakamamaktan ölesiye korktuk. Uyku girmedi gözümüze. Gözümüz kapanır kapanmaz yüzü geldi önümüze. Bu klişelere onu nasıl inandıracağımızı bilemedik...

Sadece umuyoruz  ve bekliyoruz. Bekliyoruz bahar gelsin ve sürsün olabildiğince...

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Mutluluk Zamanı

Başımız Sağ Olsun

25. Yaşımdan Sevgilerle