Sesler, Renkler ve Resimler

Renklerin resimlerin ve müziğin tarif edilemez bir enerjisi vardır. Yıl olmuş 2025 artık bunu kimse inkar edemez diye düşünüyorum. Önceden kendimi kötü hissettiğimde sadece piyano sesinde hiçbir şey düşünmeden koşardım.  Klasik müzikten falan anlamıyorum yanlış anlaşılma olmasın sadece piyano keman ve çello sesinin muhteşem enerjisinin içimde yarattığı duyguları çok ama çok seviyorum. Carol of the bells dinler misiniz ne demek istediğimi az da olsa anlatabilirim diye umuyorum. Beni nerde olursam olayım içimde hıçkıra hıçkıra ağlama isteği uyandıran  Comptine dun autre ete. Bakın utanarak söylüyorum ki şu an asıl bestecilerini hatırlamıyorum ancak içimde uyandırdığı hisleri asla ama asla unutamam. Hiçbir kelime olmadan çalan bu seslerin içimizde uyandırdıkları size de büyüleyici gelmiyor mu? Bazıları müziği zihninde renkli görür. Çalan sesin enerjisi onda renklerle yansır. Net bir şekilde söylüyorum ki ömrünüzde bir kere bile bu anlatmak istediğim şeyle ilgili bir kitap okumuş yada bir film izlemişseniz siz gerçekten hayatta çok başka bir yerdesiniz. Hepimizin bu dünyada bir rolü var ve bazılarımız açık ara farkla enerjiyi çok başka şekillerde aktive edip dönüştürebiliyor. Mesela another love şarkısı kaç yıl geçerse geçsin hala dinleniyor ve hala çok anlamlı. Bu şarkıyı yazıp söyleyen şarkıcı bunu yaparken belki de bu kadar ünleneceğinden habersizdi ancak konserlerinde hala bu şarkı büyük bir coşkuyla söyleniyor. Hayalimde hala piyano çalıyorum ve evimin kocaman bir odasında kocaman bir piyano var. Bazen başka yaşamlarda çok başka bir kişiymişim gibi geliyor. Bazen de hayal ettiğim her hayatı daha önce yaşamışım gibi hissediyorum. Bazen de şu an yaşadığım hayatın gidişatında bu söylediklerim çok aptalca geliyor. Şu an her şey çok somut ufacık mucizeleri bile yaşayamaz ya da göremez olduk. Yine de yoktan var edemiyorsak eğer hayal edebildiğim her şeyin gerçek olma yada olmuş olma ihtimali yok mu? En basiti fantastik kitapları filmleri ya da dizileri tasarlayanlar gerçekten yoktan mı var etti? Başka evrenlerde başka dünyalarda başka zamanlarda bunu yaşamış olma yada görmüş olma ihtimalleri yok mu? İlhamlar ve benzersiz eserler Tanrının bize üflediği parçasının getirisi olan mücizeler değil mi? Edebiyat, eserlerin kurmaca ancak gerçek hayattan da alıntı ve benzerlik gösterebileceğini söyler. Bütün o kurmacayı hangi hayattan aldık? Şu an yaşayan kimsenin şahit olmadığı deniz tanrısını savaş tanrısını zaman tanrısını nasıl destansılaştırdık? Çok Tanrılı zamandan gelen bir inanç gösterisi olsa da bunlar yazının olmadığı zamanlardan nasıl bu zamana kadar getirdik? Eğer önceden Tanrılar yoksa insan yoktan nasıl böyle bir inancı var etti? İster hayal olsun ister olmasın ister kurmaca olsun ister olmasın insanın düşünebildiği hayal edebildiği her şeyin gerçek olabileceğine inananlardanım. İyi akşamlar...

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Daha iyiyim

Temmuza Girerken

Değiştim mi Eksildim mi?