Özleştik

 Her şey sağlık durumumuz olarak kötü giderken iyi giden çirkinimle olan ilişkimiz. Onu o kadar çok özlüyorum ki ona doyamadığım için kavga etmek içimden gelmiyor. Zaten sorun kavga edecek kadar iyi değiliz. Sürekli yaşlı neneler dedeler gibi bir yerimiz ağrıyor. Bu sıkıntıların içinde yine de birbirimize takılıp gülebiliyoruz. Görüntülü konuşurken hala pamuk yanaklarını ısırmayı özleyebiliyorum. Şşşt ona öpmek istiyorum dedim halbuki dişlerim kaşınıyor görünce ağzım sulanıyor ısırmak istiyorum. İnsanın sevdiğini ısırmak istemesi nasıl sapkınca bir boyut? 😅 EE ama ben onu yerim. Bende böyle seviyorum ne yapayım...

Bu hayatta rutinlerimin bozulmasına sinir olduğumdan daha fazla sinir olduğum bir şey varsa o da koşumun herhangi bir sebepten yarım kalmasıdır. Sinirlenme sebeplerim içinde bu ilk üçe girer. Dün koşarken dişim çok ağırdığı için bir hınçla yarım bırakıp dişçiye gittim. Gargara ve ağrı kesicilerle günümü geçiriyorum yoksa geçmiyor. Acıya tahammül seviyem bir hafta sonra tamamen tükendi. Huzursuzluğumu saklayacak ne halim ne de isteğim kaldı. Hiçbir şey yapmak istemiyorum ağrım varken. Bugünde biraz böyle bir gündü. Başka bir zaman olsa koşum yarım kaldı diye muhteşem bir azimle bugün de koşmaya giderdim ancak ağzıma hava dolarken sızlayan dişim beni evde tuttu. Ha istemiyor muyum? Tabiki de istiyorum. Sadece tekrar yarım kalma ihtimalini göze alamadığım için bugünlük her şeye mola verdim. Çirkinimin de bomboş bir zaman diliminde dinlenmeye ihtiyacı var. (Benimle).

Aralık ayı yaklaşırken memuriyet için içimde telaş kalmadı. Sanırım umudum tükendi bilmiyorum. Kendime başka bir alternatif bulduğum içinde olabilir. Sonuç olarak artık lisans mezunu biri olarak da kpss deneme seçeneğinden başka bir memuriyet alternatifi göremiyorum.  Aralık ayından sonra her şey yerli yerine oturmuş olacak.  Bu sefer sürüncemede kalması beni rahatsız etmiyor. 

Şu an bu satırları yazarken fark ettim ki beni tuşlara dokunmak çok mutlu ediyor gerçekten. İçeriği ne olursa olsun yazmayı seviyorum. Kağıtlarla kitaplarla yada okumam gereken herhangi bir şeyle iç içe olmak bana kendimi mutlu hissettiriyor. Olmak istediğim mesleği gerekli bölümü okuyamadım diye olamamak beni artık üzmüyor. Şu an harcadığım emek belki uzun yol olsa da gerekli maddi imkanlar olduktan sonra bir çok hayalin gerçekleşebildiğini çok iyi biliyorum. Ve ne izlersem izleyeyim ne okursam okuyayım bu hayatta sevgisiz her şeyin anlamsız olduğunu görmek bana umut veriyor. Her şey ne kadar olumsuz olursa olsun evrende sevgi olduğu sürece her zaman bir umutta olacağı gerçeği beni büyülüyor. İlla bir şey olmak gerekliyse neden seven ve sevilen bir insan olmayı seçmeyeyim ki?

Not: Seni çok seviyorum. Hemen iyileş💗😘😍

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Daha iyiyim

Temmuza Girerken

Değiştim mi Eksildim mi?