Mumlar Sonuna Kadar Yanar

 Bugün koşu günüm. Boğazım hafif yanıyor ve ben çok halsizim. Derin ve rahat uyudum. Uykum sadece bir kez bölündü. Saat şu an 11:15 ve ben yaklaşık bir saat önce kalktım yataktan. Halsizdim ve erken kalkmak için kendimi zorlamadım. Hava yine serin ve hafif rüzgarlı. Sıcaklık iyice düştü. Kahvemi içip kitabımı okuduktan sonra daha iyi hissetmeye başladım. Yeni bir kitaba başladım. Kitabın enerjisi çok hüzünlü geldi bana.  Bu kitabı tamamen kendi merakımla ve ismine olan hayranlığımla aldım. Kitabın hissettirdiği hüzün beni şu an yazdığım satırları yazmaya itti. Herhangi anlatacağım bir konu olmasa bile yazmak bana çok iyi hissettiriyor. Sanırım bugünü kendime ayıracağım. Böyle söyleyip sıkıntıdan ve huzursuzluğumdan öğleden sonra koşuya çıktığım çok oluyor ama bakacağız. Gerçi çıkmasam bile evde yapıyorum. Spora karşı alışkanlık haline getirdiğim disiplin beni dış görünüşümden bağımsız olarak manevi anlamda aşırı motive ediyor. İyi hissetmek için sadece yarım saate ihtiyacımın olması gerçeği bir çok sorunu gözümde küçültüyor. Koşmayı çok ama çok seviyorum ama bunu takıntı haline getirmeden yapmak zorunda olduğum bir şey gibi değil de gerçekten keyif aldığım için yaptığımı kendime bazen hatırlatmam gerekiyor. Koşmaya çıkmayınca hissettiğim huzursuzluk hissini henüz çözemedim kendi içimde. Bu his sanırım alışkanlık haline getirmemle alakalı. Sabah kahvemi içip kitap okumayınca da huzursuz hissediyorum. Tam olarak aynı değil ama benzer bir huzursuzluk. 

Şu an saat: 14:33 bugünde blogum bölündü ne yazmak istediğimi bile hatırlamıyorum artık bu seferlik yarım bırakacağım...

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Daha iyiyim

Temmuza Girerken

Değiştim mi Eksildim mi?