Liman

 İnsanın hem gidecek hem de dönecek bir yeri olmalı. Düşünsenize çıkmazdasınız herkes ve her şey size karşı gibi hissediyorsunuz ancak gidecek hiçbir yeriniz yok. Farz edelim ki gidecek bir yeriniz var ama orayı eviniz yapamadınız bir türlü iyi gelmedi size umduğunuzu bulamadınız. Ne yapacaksınız? Haklı olarak dönmek isteyeceksiniz. Ya dönecek bir yeriniz yoksa? Hayatta her zaman sığınacak bir limanı olmalı insanın. Bu ister taştan bir bina ister bir insanın sıcacık kalbi olsun. Hayatınızda bir kişi bile size destek oluyorsa yalnız değilsiniz demektir. Hayat, sığınacak limanınız gidecek yeriniz olduğunda da her zaman mutlu etmeyecek sizi ama bir kapı kapandıktan sonra bir pencerenin açıldığını unutmamalısınız. Olmayan her şeyin sebebi daha iyisi olacağı içindir. Ve bazen bir yerde çakılı kalmanızın sebebi hala görmeniz gereken şeyler olmasıdır. 

Biz yazarlar ister acemi ister profesyonel olalım genelde yazmamızın sebebi acımızdır. Joker seni öldürmeyen şey delirtir demiş acı her zaman bizi güçlü kılmaz bazen de delirtir. Bizler delirmemek için yazarız. Yıllar önce acımı paylaşmak için yazarken daha sonraları hatırlanmak için yazdım. Kimi zaman da hayalimi gerçekleştirmek için yazıyorum. Okumak nasıl başka dünyalara kaçmaksa yazmakta kendi dünyama dönmek oldu her zaman. Yazınca somutlaşan acı var olduğu gibi geçeceğini de hatırlatır bana. Yazarken kendimle konuşuyor olmak bana saçma sapan yorum yapan insanlardan hep daha iyi geldi. Şimdi ben sana eylül bitti ekim de bitiyor desem ne anlayacaksın ki soğuğun kederinden? Su girdiği kabın şeklini alırken geçtiği yollarında rengini alırmış. Bunu söyleyen kişiyi keşke aklımda tutabilseydim. Ben sana bu sözün derinliğini anlatamam mesela. Okuyunca da anlamayacaksın belki ama etkileneceksin. Konuşurken söyleseydim belki de hiç aklında kalmazdı. Rehberimi açsam çirkinim dışında bunları anlatabileceğim acımı paylaşabileceğim kimsem yok. Yani yalnız değilim beni dinleyecek anlayabilecek bir kişi de olsa var hayatımda. Benim limanım çirkinim. Ona sarılınca her şey mümkün gelir bana. Bunaldığımda gidebileceğim ve kendimden gittiğimde de dönebileceğim tek kişi o. Beni alır bana geri verir. Biliyorum yalnız olduğum çirkinim var diyemediğim günlerim yıllarım da oldu. Yalnızlık parazit gibi ele geçirmişti beni. Bedenimde adeta ikamet ediyordu. Hani duvara konuşsam duvardan bile geri dönmezdi sesim öyle bir yalnızlıktı benimkisi. Biliyorum bu satırları gün gelip okuyanlar benimki böyle bir yalnızlık işte diyecekler. Kimisi okuyamadan canına kıymış yada canını kaybetmiş olacak belki de. Sabretmediği için kapanan kapının ardından açılan pencereyi göremeyecek. Üzgünüm her şey bu kadar zor olduğu için yalnızlığın kapkara bir girdap olup bizi yuttuğu için. Ama düşünsene  seni tanımadan geçip gitseydi ömrüm bana yaşamı kim öğretecekti? Beni kim koruyacaktı? Üzgünlüğüme kim benden daha fazla üzülüp kim beni hayallerim için destekleyecekti? Kim makyajsız daha güzelsin diyecekti? Yok mu bunları yapacak biri hayatında? O zaman yaz. Yazmak limanların en sakinidir. En anlaşılır ve en güvenlisidir. 

Havalar da soğudu biliyor musun ben sensiz çok üşüyorum...

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Daha iyiyim

Temmuza Girerken

Değiştim mi Eksildim mi?