Aslında gerginken yazmaktan hoşlanmıyorum. Neye gerginsin deseler her şeye gerginim. Tek tek sayamayacağım kadar çok şeye gerginim. En çokta beni ilgilendirmemesi gereken sorunlara gerginim. Herkesin iki yüzlülüğüne gerginim. Sevgimin sorgulanmasına gerginim. Yaptığım iyiliklerden maraz doğmasına gerginim. Canım kurabiye isterken yapacak halimin olmamasına gerginim. İstediğim anda istediğim yerde olamamaya gerginim. Şu an sakinleşmek için bunları yazıyor olmam gerekmesine gerginim. Çarpıntım olmasına gerginim. Her şeyden herkesten uzak olmak isterken şu an bulunduğum yere gerginim. Hiçbir şeyin istediğim gibi olmamasına gerginim. Bana verilen sözlerin tutulmamasına gerginim. Bu hafta alışveriş yapmadığıma ve henüz Alanya'da olmadığıma gerginim. İstediğim şeylerin istediğim anda olmamasına gerginim. Yaşamak istediğim hayatı yaşayamadığıma gerginim. Şu an birinin adımı söylemesine bile gerginim. Evimde koşu bandı olmadığı için istediğim an koşamadığıma gerginim. Hayatın saçma bir şekilde zor olmasına gerginim. İstediğim şeyleri yapacak hevesimin olmamasına gerginim. Kendime ait istediğim şeylerin olmamasına gerginim. Bu yazının amacı rahatlamaktı ama ne yazık ki ben daha çok sinirlendim o yüzden sanırım ara versem daha iyi olacak. Umarım bir anda yok oluruz umarım bir gün bu saçma düzene katlanmaktansa neslimiz son bulur umarım ama umarım bütün kadınlar kısır olur ve insanlık atom bombasıyla olmasa bile son bulur. Umarım hepimiz yok oluruz.
AŞK Var mı? Varsa da Gerekli mi?
Bir arkadaşımla konuşurken artık aşkın varlığından, gerçek olduğundan emin değilim dedim. O da bana insanlar için olmasa da aşk var dedi ve bunu söyleyen romantik olmayan bir insandı. Aşk neydi? O görmek istediğin insanı gördüğünde yavaşlayan zaman, arkada çalan şarkı, havada esen rüzgar mı? Yoksa bunlara sebep olan duygu mu? Peki ya sadece o insanı görmek? Piyanoyu çalan kişinin parmaklarından çıkan notalar mı, notaların piyanistin parmaklarında can bulması mı? Şarkı söyleyenin ağzından çıkan nağmeler, Dansçının vücudundaki ahenk mi ? Aşk ya çok özel bir şeydi ya da fazlasıyla sıradan. Herkeste olan bir alışkanlık ya da insanlarda görülen nadir bir IŞIK. Belki de auralarından yansıyan farklı bir renk.. Hangi formda olursa olsun; ister bir canlının eşyaya ya da canlının canlıya duyduğu, aşk vardı. Peki ne kadar gerekliydi? Aşkta asıl olan ruhumuzun doyması ve tamamlanmamız. Adına şiirler, kitaplar, şarkılar yazsak da insan insana aşık olmadan da yaşa...
Yorumlar
Yorum Gönder