Temmuz Biterken
Aslında doğum günümden beri yazmak aklımda. Beklentisiz geçirip burada yazmadım ki hayal kırıklığına uğramayayım. Beklentisiz olunca mı daha mutlu geçiyor beklenti içerisinde olunca mı bilmiyorum. Hiçbir anlamda istediğim gibi geçmedi zaten istediğim gibi geçmesi için benim organize etmem gerektiğini biliyorum onun içinde maddi bütçem yok üzgünüm doğum günü faslını es geçebiliriz...
Geceleri uyumadan önce camdan dışarı baktığımda gördüğüm manzara beni rahatlatır ve huzur verirdi. Şimdi sıcak bulutlarından başka hiçbir şey görünmüyor. Kafamda tamamlanan bir kaç şey yerini yarım kalan bir çok şeye bıraktı. Kafamda hata veren bir sürü açık sekme varmış gibi hissediyorum. Zaman ağır ve verimsiz geçiyor insanın kendisini mutlu etmeden geçirdiği bir gün verimli sayılabilir mi ki? Sağlıklı hissetmiyorum ve sürekli canım sıkılıyor. Bir sürü şey hissedip bir çoğunu da hissetmiyorum. Gündelik şeylerden çok sıkıldım. Odamı toplamak ve temizlemek bile bana bazen dünyanın en zor işiymiş gibi geliyor. Dün akşam yatmadan önce baş ucumdaki su bardağını kırdım ve resmen bin parçaya bölünüp un ufak oldu aynı benim içim gibi. Parçaları her yere dağıldı ve gördüklerimi toplayıp görmediklerimi sabaha bıraktım. Beni toplamaya kimse gelmiyor görmüyorlar sanırım...
Çarpıntılarım çoğu zaman devam ediyor. Uyku kalitem düşük moralim gibi. Bazen yaptığım makyaj bile yüzümdeki yorgunluğu gizleyemiyor gibi hissediyorum. Aynadaki görüntümden memnun değilim. Değişmeyen her sıkıntıma isyanım var. Bazı günler şikayet edecek halim bile olmuyor. Bazı günler canımın istediği şeyi kendime hazırlayacak halim de olmuyor. Böyle günlerde ikiz kardeşimi özlüyorum birimizin, istediği şeyi yapacak hali olmayınca diğeri yapardı ve bu dönüşümlü olarak devam ederdi. Hayat öyle anlarda şükredilesi günlere dönüşürdü. Şimdi ise iştahsızlık sinir ve ağlama krizlerine dönüşüyor...
Yorumlar
Yorum Gönder