Ne derseniz deyin

 Şu an saat 08:08

En son 25 temmuz sabahı 6 km koştum. Daha sonra beklenmedik şekilde başlayan  kas ağrılarımdan dolayı koşuya tekrar ara vermek zorunda kaldım. Halbuki 25 temmuz günü ertesi günü bir kez daha 6 km koşup daha sonra 10 km rotama doğru yani Merkez parka doğru koşarım diye plan yapmıştım. Tekrar eski kondisyonumu kısa sürede kazanırım diye düşünmüştüm. Bu ara hayatım sürekli OluyorMuş gibi. İyi yada beklentimi karşılayacak şeyler oluyorken daha sonra olmuyor gibi. Netlik kazanan hiçbir şey yok her şey sürekli yarım. Bugün tembelliğe alışan vücudum sayesinde çok zor kalktım yataktan. Kendimi hasta hissetmiyorken deliksiz olmasa da uyuyabilmişken kalkıp koşmaya gideyim dedim. O kadar ikna değil ki zihnim ve bedenim çok çabuk çabalamayı bırakıp yürümeye başladım. Bütün yetiler benden alınmış gibi hissettim. Yürümek bile bana o kadar zor geldi ki yol bitmedi. Hava bu ara sıkça olduğu gibi bulutluydu koşmak için muhteşem bir fırsattı yer yer estiği de oldu. Vazgeçmişlik boşvermişlik adına ne dersiniz ne deyin öyle sarmış ki beni kanım çekilmişte hayatta zar zor kalıyormuşum gibi hissettim. İçimde hep yaptığım gibi baştan başlayacak gücü bulamadım. Çabalamak yerine sadece sabah yataktan kalkacak enerjiyi topladığım için kendime teşekkür ettim. Sonuçta 10 bin adım atmış ve bir saat hareket etmiş oldum...

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

AŞK Var mı? Varsa da Gerekli mi?

Daha iyiyim

Temmuza Girerken