Kayıtlar

Aralık geldi yıl bitiyor ben şok!

 Aralık geldi inanabiliyor musunuz? Yılın son ayı geldi. 2025 bitecek ve zaman sonsuz döngüde başka bir isim alacak. Önceden toplumun inancını bende paylaşır ve ben yeni bir yıl yeni dilekler yeni hedefler yeni kararlar gibi gelirdi. Zamanı bütün bir halde sonsuz olarak algıladığımdan beri tarihin yada yılın değişmesi bende çok fazla bir etki uyandırmıyor. İlerleyen zamanla beraber bende gelişip ilerliyorum benim için önemli olan da bu. Duygularımı olumlu yada olumsuz kırıcı olmadan daha güzel ifade etmeye başladım ve gerçekten sevginin kabullenişle büyüdüğünü fark ettim. Çift olarak hayatımızda bunu yapmak zor olsa da ne gariptir ki arkadaşlık ilişkilerimizde kendimizden çok farklı yada kusurlu olarak tanımladığımız birini kabul edebiliyoruz. Arkadaşımıza gösterdiğimiz kabullenişi özel hayatımızdaki ilişkide de yapabilsek aslında sorunların çoğu ortadan kaybolur. Birbirini kabul etmeyle gelen harika bir uyanış hissi var. Sanki her şey aslında şu an olması gerektiği gibi de daha ön...

Sanki...

 İçimde kocaman bir ağlamak var neden bilmiyorum. Sanki üzücü ve kırıcı olan her şey için bir kez ağlarsam gönlümdeki yük hafifleyecek gibi. Sanki yeteri kadar ağlarsam o iyi bir şeyler olmak üzere hissi gerçek olacak gibi. Yeterince ağlarsam sonsuz olan zaman kavramında beklediğim şeyle sonsuz döngüde karşılaşacakmışım gibi. Şimdiki zamana ruhum uyum sağlayabilecek gibi. Yeterince ağlarsam gözyaşlarım lotus tohumunun açmasına yardımcı olacak gibi. Eğer gerçekten ağlarsam yanan gönlüme bir damla serinlik gelecek gibi. Sanki gerçekten yeteri kadar ağlarsam iyi olacakmışım gibi ve kimselere ağlamak kalmayacak gibi...

Biraz yağmur Kimseyi İncitmez

 Bu aralar bir gün iyi hissediyorum bir gün çok kötü. Bugün de kötüyüm mesela. Yataktan çıkmak istemiyorum ve ayaklarım buz gibi. Bugün hava yağmurluyken Kemal Sayar'ın Biraz Yağmur Kimseyi İncitmez adlı kitabına başladım. Kitabın güzel oluşu açıkçası günün en motive edici şeyiydi. Ha bir de güzel bir kahvaltı yaptım dün çok kötü olan midem bugün bir nebze daha iyi. Hava yağmurlu sabahtan beri. Neden bu ara çok belirsiz anlarda ateşim çıkıyor bilmiyorum. Dudağımda uçuk çıktı hemen. Çok kırgın hissediyorum bugün. Sabah yataktan kalkmam o kadar zaman aldı ki bir an bütün gün aç yatacağımı ve kalkamayacağımı sandım. Genelde kafam yanıyor ayaklarımda donuyor gibi hissediyorum. Her şey sanki harikaymış gibi dişlerimden birinin de sızladığını fark ettim bugün. Bir süredir bende çirkinimde sağlık problemleriyle başa çıkmaya çalışıyoruz. Sürekli huzursuzuz. Birbirimizle asla yeteri kadar ilgilenmiyoruz. Bir süredir dışarı bile çıkmıyoruz. Basit şeyleri yapmak bile bizim için zor bir hale g...

Saat 07:03

 Gün doğumunun  saat 07:30 da olduğunu biliyor musunuz? Yaz kış saat uygulaması kalktığından beri işe ve okula giden insanlar daha mutsuz. Kendi şahsıma koşuya hep gün doğumuna göre alarm kurup kalkardım. Karanlıkta uyanmak neden isteyelim ki? Güneş görmeyen insanların depresyona daha meyilli insanlar olduğu uzun bir süre önce kanıtlandı. Kış mevsiminde daha depresif hissetmemizin sebeplerinden biri de bu.  Bazen memur olsam arabam olmazsa eğer bende muhtemelen kış mevsiminde karanlıkta kalkmak zorunda kalacağım diye düşünüyorum. Kendi işim olduğunda da çalışanlarıma güvenene kadar yine karanlıkta kalkacağım. Bunun pek bir çözümü yok sanırım şu an. Zaten bizlerin değil bunu devletin düşünmesi gerekiyordu. Maalesef şu an yaşadığımız Türkiye de her şey insanların mutsuzluğu üzerine kurulu. Dün çirkinimle bir film izledik Kader Ajanları diye. Ben çok beğendim film de ajanların biri siz insanlara özgür irade verdik karanlık çağı getirdiniz özgür irade verdik birinci dünya sav...

Sesler, Renkler ve Resimler

Renklerin resimlerin ve müziğin tarif edilemez bir enerjisi vardır. Yıl olmuş 2025 artık bunu kimse inkar edemez diye düşünüyorum. Önceden kendimi kötü hissettiğimde sadece piyano sesinde hiçbir şey düşünmeden koşardım.  Klasik müzikten falan anlamıyorum yanlış anlaşılma olmasın sadece piyano keman ve çello sesinin muhteşem enerjisinin içimde yarattığı duyguları çok ama çok seviyorum. Carol of the bells dinler misiniz ne demek istediğimi az da olsa anlatabilirim diye umuyorum. Beni nerde olursam olayım içimde hıçkıra hıçkıra ağlama isteği uyandıran  Comptine dun autre ete. Bakın utanarak söylüyorum ki şu an asıl bestecilerini hatırlamıyorum ancak içimde uyandırdığı hisleri asla ama asla unutamam. Hiçbir kelime olmadan çalan bu seslerin içimizde uyandırdıkları size de büyüleyici gelmiyor mu? Bazıları müziği zihninde renkli görür. Çalan sesin enerjisi onda renklerle yansır. Net bir şekilde söylüyorum ki ömrünüzde bir kere bile bu anlatmak istediğim şeyle ilgili bir kitap okumuş ...

Yağmur

  Yağmur yağınca boşalan sokakları kapşonlu montuyla yada ceketiyle şemsiyesiz cesurca yürüyen insanları seviyorum. Yağmurlu havada sıcacık bir kahve yada çay içmeyi en sevdiğim dizi yada filmleri izleyip güvende hissetmeyi seviyorum. Üşümeden oturabilmeyi görebilen gözlerimle camdan akan damlaları izlemeyi seviyorum. Islanınca kokusunu her tarafa dağıtan toprağın kokusunu seviyorum. Yağmurda ıslanarak hasta olurum korkusu olmadan yürüyebilen insanları seviyorum. Acele etmeden geçen arabalara ve yağan yağmura aldırmadan sakince yürüyebilen insanları seviyorum. Ben hiç onlardan olmadım. 31 yıllık ömrümde belki de ilk defa bugün şemsiyem olmadan yağmurda dışarı çıktım. Cesurca  yürüyemedim ıslanırım korkusuyla. Yaz yada kış fark etmeksizin ıslak olmaktan hiç hoşlanmadım. Belki de yağmuru tüm kalbimle kabul edemedim o yüzden hiç ıslanmak istemedim. Aslında geçen yıl sonbahar yağmurunda koşmaya başladığım için bahar yağmurlarında ıslanmak  hiç rahatsız etmedi beni. Geçen...

Odaklanma

Az önce kitap okurken odaklanamadığımı fark ettim ve tiktokta gezinmeye başladım. Bir kaç yıl önce izlediğim çok acıklı bir diziyi gördüm ve çok duygulandım. Gözlerim doldu nedense içimde bir  ağlama isteği belirdi. Dizide hatırladığım çaresizlik ve acı beni çok üzdü.  Gündüz sağlık olarak çok iyiyken nedense şu an halsizim ve burnum akıyor. Gün içerisinde ayaklarım hep buz gibiydi ama ben hiç üşümedim sadece ayaklarım üşürken sobayı yakınca başım yanıyormuş gibi hissediyorum o yüzden yakmadım şu an hala üşümüyorum ama ayaklarım hala soğuk. Havanın dengesizliği bir soğuk bir sıcak oluşu iyice bağışıklığımı dengesizleştirdi. Dişim günler sonra bugün biraz daha iyi ve ben artık koşmak istiyorum. Koşmazsam evde spor yapmaya da dönemeyecekmişim gibi hissediyorum.  Dönerim aslında biliyorum ama koşmazsam kendimi huzursuz hissediyorum. Bu sanırım gerçekten de alışkanlıktan. Bu kadar takıntılı bir insan olmadığımı umuyorum. Bu aralar kore bitti çin dizilerine merak sardım. Bölüm...