Kayıtlar

Ben parıl parıl parlayan sıcak bir IŞIĞIM

   Çocukluğunda ihtiyaçları ertelenmiş, duyguları görülmemiş biri için sessizlik sadece sessizlik değildir. Yok sayılmakla, yalnız kalmakla, sevilmemekle eşleşebilir.   Benim için de sessizlik her zaman negatif etki bırakır. Konuşkan biri olarak bir sorun varken susmak hiç benlik bir mesele değil. Yıllar geçtikçe konuşma hevesimi kıran yada beni zorla susturan herkesle bende iletişimi kestim. Kendi içimde seçtiğim sessizlik her zaman onlara karşı bir veda oldu. İnsanlar konuşabiliyorken konuşmanın kıymetini hiçbir zaman bilemedi.  Göz açıp kapayana kadar  Temmuzun yarısı bitti. Bu ay bana süprizlerle mutlulukla tamamlanarak geldi. Sürüncemede  kalan çoğu işimi hallettim. Omuzlarımdan koca bir yük kalkmış gibi hissediyorum. İçimdeki güneş her gün biraz daha parlıyor. Sıcacığım. Olmam gereken yere olması gerektiği zamanda gelmişim gibi hissediyorum. Her şeyin olmasını istediğim zamanı şu anmış gibi. Akışına bıraktıktan sonra bende akışta kaldım ve uyumla...

Temmuza Girerken

Bugün Haziran beklenmedik bir fırtına ile gitti. Adana'da kış yada sonbahar mevsimi dışında tanık olmadığımız bir rüzgar vardı. Başka şehirlerde bu fırtına çıkan yangınların körüklenmesine sebep oldu. Oldukça iç karartıcı bir gündü. Uykusuzluk beni çok yordu ve uykum varken yatamamak tetikte bekleyen öfkemi besliyor. Temmuz ayına giriyor olmak gerginliğimi daha da arttırıyor. Henüz bu kadar travmatik doğum günleri yaşamadan önce temmuz ayını çok severdim heyecanla beklerdim. Şimdi sadece bana yalnız hissettiriyor ve beni hüzünlendiriyor. Aslında küçükken de temmuz ayında sadece ağlamak isterdim bu isteğimi azaltan tek şey ikiz kardeşimin yanımda olmasıydı. Aslan bizimle aynı gün doğmadan önce tek hatırladığım doğum günümüzün ilk saatlerini (gece yarısı yani) İkiz kardeşimle ağlayarak geçirmemizdi. Henüz temmuz ayı travmalarımı öfkemi ve üzüntümü atlatamadım.  Bu yangına odun atanı da asla unutmayacağım ancak bu satırları yazıyor olmak beni öfkelendiriyor ve üzüyor yine de gerginliğ...

Değiştim mi Eksildim mi?

O kadar acıdan sonra değiştim mi eksildim mi bilmiyorum. Düşününce daha sakin bir insanmışım gibi biraz daha düşününce eksilmişim gibi. Neşemi mi kaybettim? Neyim değişti? Azalmışım gibi içim boşalmış gibi... Sevgiyle tekrar iyileşebilecekken merhemim yarım bırakılmış gibi... Neyim azalmış ama bilmiyorum. Hissettiğim iç burukluğu öz güvensizlik ne bilmiyorum. Kendimi savunmasız hissediyorum biri çekip vurmaya kalksa kılım bile kıpırdamaz gibi. Çarpıntılarım tekrar başladı...   Hayatımdaki tek sorun hiçbir zaman sadece ilişkim olmadı. Hayatım boyunca bir şeyler olabilme ve kendime bakabilme ihtiyacım sorun olarak sürekli nüksetti. Belki de artık bir şey değil hiçbir şey olmalıyım o zaman da kendime yetmek zorunda kalır mıyım?  Açıkçası sevdiğim adamın kanatları altında olup güvende hissetmeyi çok isterdim belki yardım alınca bir şeyler olma gayem de olmazdı. Emeklerimin karşılığını alacağımı bilsem de bu sürece tek başıma katlanmak zaman zaman zor oluyor. Biz kadınları hor...

Kafanızın İçinde

 Birini olduğu gibi sevmek yerine kafanızın içinde şekillendirdiğiniz kişiyi severseniz işler sizin hayal ettiğiniz gibi olmayınca sevdiğinizi söylediğiniz  kişinin değiştiğini yada artık sizi sevmediğini iddia edersiniz. O yüzden bazen ayrılıklar da  kafanızın içinde olur. Sesli söylemeye gerek duymazsınız. Tanıdık yalnızlık çökünce etrafınıza tanıdık bir huzur da gelir. Yalnızlık sizin neye ihtiyacınız olduğunu açık bir şekilde söyler. Tereddüt hissetmezsiniz. İhtiyacınız olduğunda yanınızda olmayan insanlara bir süre sonra ihtiyaç duymamaya başlarsınız.  Hayat sar başa yapıyor gibi hissettirse de aslında kocaman bir değişimin eşiğindesinizdir. Söylemek istediklerinizi artık söylemek istemezsiniz. Yazar diyor ya Her şey istediğim gibi olduğunda umarım hala hevesim kalmış olur diye işte tam o noktadasınızdır.  Artık hevesiniz kalmamıştır.  Verilen sözler tutulmamıştır. İstedikleriniz de değişmiştir.  O zaman ne diyelim içten sevenlere selam olsun biz ...

Başlıksız

 Bir şeyler iyiye gidiyor konuşabiliyoruz anlaşabiliyoruz derken saçma sapan bir konudan dolayı kavga edebiliyoruz. İlişkimiz ne zaman ciddi bir boyuta ulaşacak olsa bir sorun çıkıyor buradan da çirkinin ilişkimizi ciddi bir boyuta taşıyacak cesareti olmadığı ortaya çıkıyor. Kusursuzluk bekliyor sanırım yada ben eskisi kadar neşeli enerjik değilim diye sorunu kendisine yada ilişkimize yıkıyor. Yaşanan yıllardan atlattığım sorunlardan ve çabaladığım onca şeyden sonra ben artık daha sakin bir insanım. Çılgınlık yapacak enerjim eskisi kadar yok. Sakinim ama iyiyim. Huzurlu olmayı çılgın olmaya tercih ediyorum bu yıl. Hayatı daha güvenli bir alanda yaşamak istiyorum. Denizde açılmaktansa ayağımın yere değdiği sıcak kumlara basmayı tercih ediyorum. Hayat ne zaman tek düze ilerdi ki? Kim aynı insan olarak kaldı ki? Gelecek ay merkezi atama tercihleri olacak benim için çok zorlu bir 7 ay oldu çok heveslenip çok üzüldüm.  Ben bir ışığım. Güneşin parlayan o sıcak ışıkları benim. İçimde...

Daha iyiyim

 Hiç bazen de olsa manevi olarak tam hissettiniz mi? İçinizdeki eksik parça tamamlanmış gibi. Her şey olması gerektiği gibi ve güzel olan her şey kapınızda sizi bekliyor gibi... Bu aralar böyleyim iyiyim. İçimden geldiği gibi konuşmaktan midem iyi kalbim arada fazla çarpsa da iyi. Bel çevrem yavaş yavaş incelmeye başladı gibi. Kusursuz olmasa da her şey (zaten hayat kusurlarımızla güzel) hala beklediğim şeyler olsa da olacağına olan inancım daha fazla. Daha sakinim kendime ve sevdiğim adama saldırmayacak kadar sakinim. Öfkeden ağlama krizleri geçirmek yerine daha sabırlı davranıp daha çok konuşmaya gayret ediyorum. İçimden gelirse ağlıyorum içimden geldiğinde kahkaha atıyorum ve 10 gün sonra hazır olduğumu hissedip tekrar koşmaya çıktım bugün. Bunu gerçekten yapmak istiyorum aylardır koşup fiziken değişime uğramamak bana gerçekten bunu yapmak istediğim için yaptığımı fark ettirdi. Koştuğum her gün için kendime teşekkür ederim. Mental olarak bana çok iyi geldi.  30 yıl sonra od...

Akışına Bırakmak

Değişime direnmek yerine kabul edip akışına bırakınca kendiliğinden gelen bir uyum fark ettim. Hayatla aramda doğal bir uyum oluyor sanki. Sürekli bir şeyleri dert edip ilerisini düşünmektense gerçekten anda olmak o an içimden geldiği gibi davranmak bana daha iyi hissettiriyor. Mental olarak iyi olmak bedensel olarak iyi olmak yani kısacası iyileşme süreci hemen bir anda olmasa da bunu yapmayı tercih etmek buna başlamak bir rahatlama sağlıyor. Kendimi bıraksam ilaç kullanmamı gerektirecek kadar depresyona girerim biliyorum ancak bana destek olan çirkin biri varken kendimi  öylece bırakmak bana doğru gelmiyor. Onunla her şeyi eskisinden bile daha iyi konuşabilmek arka fonda harika bir müzik çalıyormuş gibi hissettiriyor. Onun içindeki nazik bir beyefendi kişiliği beni her seferinde büyülüyor. Gözlerimi parıl parıl parlatana kadar beni güldürüyor. Beni dinliyor ve güvende hissettiriyor. Ben şu an bu satırları yazarken o bana seni çok seviyorum iyi ki varsın yazdı. Böyle ki gönüllerim...