Kayıtlar

Hatırlamak için

Koşarak gelsem yanına, terden sırılsıklam olmuş halimle sarılsam sana, senin nefesinle soluklansam su yerine seni içsem. Beni yıkasan, dudaklarınla kurulasan beni, akan suyumu kana kana içsen.  Tek beden tek ruh olsak. Üzerinde defalarca titresem beni daha sıkı sarsan. Sende benimle beraber titremeye başlasan. Neden birbirimize ait olduğumuzu tekrar hatırlasak. Yukarıda yazdıklarım bir aşk romanından alıntı olsaydı çok çekici olurdu öyle değil mi? Ama değil bunlar benim hatırlamak istediğim anlarım. Kitap okurken çok etkilendiğim cümlelerin altını çizeceğim desem de bu alışkanlığı hiçbir zaman edinemedim. Hiç unutmamaya odaklanmaktansa etkilendiğim kadarıyla aklımda kalması için hafızama güvendim hep. Yıllar sonra güzel bir günün ardından çekilmeyi unuttuğum fotoğrafın pişmanlığını yaşadığım gibi yazmadığım anlarında pişmanlığını yaşamak istemiyorum. Hayatım Notebook filmindeki gibi bir senaryo değil ancak yine de hüzne kapılıp ne kadar mutlu olduğumu unutmak istemiyorum. Ben insan...

Sonbahar oluyorum

 Biz okurken kırtasiye alışverişlerimizi her zaman babam yapardı. Bize harika şeyler alırdı. Yıllar sonra neden annemle kendi istediğimiz gibi şeyler almaya gitmedik diye sorguladım ama bizim evin dinamikleri böyleydi. Çarşı alışverişini her zaman babam yapardı. Hala da babam yapıyor. Babam bize biz istemeden muhteşem ötesi harika bir çizgisiz defter almıştı. Kalın kapaklı ciltli gerçekten muhteşem bir defterdi. Bir dersin defteri olmak için fazla muhteşemdi. Bende o defteri şiir defteri yaptım. Şiir okumayı hep çok sevmişimdir. Yıllar sonra unutmak istemeyeceğim harika şiirleri doldurmaya karar verip itinayla yazardım. İnanılmaz ama çizgisiz deftere altına hiçbir şey koymadan düzgün yazabiliyordum. Bir gün sıramın altında o muhteşem defteri unuttum ve tabikide ertesi gün geldiğimde yoktu. Eşyalarıma bir şey olsa da genelde pek üzülmem ama o defteri kaybetmek beni üzerinden 10 yıldan fazla geçmesine rağmen hala üzüyor. Şimdi belki ne alaka diyeceksiniz ama sosyal medyada şiirden di...

Güçlenmek

 Koşmayı bırakırsam sanki hayatta istediğim hiçbir şeye sahip olamayacakmışım gibi hissederim hep. Bunun nedenini neden böyle hissettiğimi bilmiyorum. Koşmak yaptığım bir adak gibi benim için. Demir eksikliği sorunum çözüldükten sonra koşmaya başladım. Çünkü hastayken ve merdiven çıkmak bile zorken özgürce hareket eden ve koşan insanlara çok imrenirdim. Bende böyle olmak istiyorum derdim. Onlar gibi rahatça hareket ediyorken koşmaya başlamamak korkunç bir şey olurdu sanki. Belki içten içe harekete geçmezsem tekrar hastalanacağımdan korktum bilmiyorum. Yapmaktan daha mutlu olduğum bir spor dalı var mı derseniz hepsini denemedim ama şu an için yok. O yüzden ayağım su veya kan topladı diye koşuyu bırakacak biri değilim. Bugün kaslarım çok ağrımasına rağmen 10 km koştum. Bunu tekrardan yapabiliyor olmak ve insan vücudunun, iradesinin ne kadar güçlü olduğu beni bir kez daha büyüledi. Koşmak bana sürekli yaşamak gibi hissettiriyor. Bazen müzik dinlerken geçen keyifli bir gün bazen de nef...

Anlatabilmek için mi Anlaşılmak için mi?

 Öldükten sonra eserleri yayınlanan yada keşfedilen yazarlar var. Elbette öldükten sonra da hatırlanmak isterim ancak öldükten sonra keşfedilmek istemem. Şu an ben gelir kaynağım olarak yazmıyorsam da bunu yaşayabilmek için yapan insanlar da var. Onlar için öldükten sonra keşfedilmek demek sersefil bir hayat yaşamak demek. Benim için de hayallerimden birinin gerçekleşmemesi demek. Maddiyatın fark edilmek açısından bile bu kadar etkisinin olması beni üzüyor. Düşünsenize biri yazılarınızı beğense bile bunu düzenleyip yayınlayabilmesi için sizden para alması gerekiyor. Belki muhteşem yazıyorsunuz ama paranız yok. Sanırım ben orta seviyeli yazdığım için bu durum beni henüz kahretmiyor.  Huzursuzluktan huzurlu olmak diye bir şey var. Her şeyin sürekli sorunlu devam etmesi sizi iyi hissettirir. Bu tam olarak anlayamayacağım bir kavram. Sanırım değişime karşı direnmekle alakalı. Upuzun bir yolunuz var düz devam ediyor. Bir kaç kilometre sonra bir kavşağa bağlansa ve mutlaka bir yere ...

Kafamdakiler

 Bazı meslekler bazılarına göre değildir. Mesela ben mali müşavir olmaktan son dakika döndüm vereceğim emeğin karşılığında almak istediğim insanların bana yüklediği bitmek bilmez stres ve sorumluluklar değildi. Kendi işimin sahibi olmak demek bana keyif ve mutluluk vermeliydi. Ama hayalimdeki Canan mali müşavir değil. Mesela benim çirkinim tam bir hizmet adamı ancak o yemek yemeği seven biraz da yapısı gereği üşengeç biri. Yapmak istediği şeylere karşı çok çalışkan gerçi hangimiz istemediğimiz şeylere karşı üşengeç değiliz ki? Sonuç olarak o başkasının sorunlarından bu işiyle ilgili bile olsa strese girmeyi hak edecek biri değil. Kendi işletmesine sahip olsa kafe tarzı hem dilediği gibi sohbet eder hem de keyifle işletir. Çok paramın olmasını istememdeki sebeplerden biri de çirkinimin işi bırakması. Bu stresli iş dışında daha keyifli bir iş yapmasını isterim. Maddi kazanç uğruna değil sadece mutlu olması için. İşini severek yaptığını biliyorum ancak yaptığı işi ona uygun bulmuyorum...

Liman

 İnsanın hem gidecek hem de dönecek bir yeri olmalı. Düşünsenize çıkmazdasınız herkes ve her şey size karşı gibi hissediyorsunuz ancak gidecek hiçbir yeriniz yok. Farz edelim ki gidecek bir yeriniz var ama orayı eviniz yapamadınız bir türlü iyi gelmedi size umduğunuzu bulamadınız. Ne yapacaksınız? Haklı olarak dönmek isteyeceksiniz. Ya dönecek bir yeriniz yoksa? Hayatta her zaman sığınacak bir limanı olmalı insanın. Bu ister taştan bir bina ister bir insanın sıcacık kalbi olsun. Hayatınızda bir kişi bile size destek oluyorsa yalnız değilsiniz demektir. Hayat, sığınacak limanınız gidecek yeriniz olduğunda da her zaman mutlu etmeyecek sizi ama bir kapı kapandıktan sonra bir pencerenin açıldığını unutmamalısınız. Olmayan her şeyin sebebi daha iyisi olacağı içindir. Ve bazen bir yerde çakılı kalmanızın sebebi hala görmeniz gereken şeyler olmasıdır.  Biz yazarlar ister acemi ister profesyonel olalım genelde yazmamızın sebebi acımızdır. Joker seni öldürmeyen şey delirtir demiş acı h...

Unutmamak İçin

Resim
Bu satırları bloğuma içerik olsun diye değil unutmak istemediğim hayatımın en harika günlerinden birini hatırlamaya devam etmek için yazıyorum.  Dün öğleden sonra çirkinimin işlerinin bitmesini beklerken bir anda hesabıma bloke konulduğunu fark ettim. O kadar sinirlendim ki hemen bankaya gittim. Yarım saat ile iki saat arasında kalkacağını söylediler. Amaçsızca işimin aksaması enerjimin hemen düşmesine sebep oldu. Çirkinimde bende acıkmaya başlamıştık. Yemek yemeği en sevdiğimiz yerlerden birine götürdü beni. Orda harika bir yemek yedikten sonra kahvemizi içip güzel bir şeyler izlemeye ofise gittik. Enerjim düşünce çirkinim benden daha gergin ve üzgün oluyor mutsuz olmama asla tahammülü yok. Kahveyi koyduğum sırada hesabımdan blokenin kalktığını fark ettim ve enerjim hemen yerine geldi. Kahve içtikten sonra deliler gibi özlediğim sevdiğimle gözlerimizden ve bedenimizden sevgi akarak kocaman sarıldık. Birbirimizi uzun  uzun sevdik okşadık ve kokladık. Onun pamuk teniyle benim p...